FORUM
=> Daha kayıt olmadın mı?

FORUM - Nörokuantoloji Ve Nöroteknoloji

Burdasın:
FORUM => Psikoloji => Nörokuantoloji Ve Nöroteknoloji

<-Geri

 1 

Devam->


... (Ziyaretçi)
14.07.2010 20:58 (UTC)[alıntı yap]


Peki biz bu araştırmalardan ne bekliyoruz? Çok açık bir şekilde söylemeliyim ki, son derece önemli, bilimsel devrim niteliğinde sonuçlar ortaya çıkacaktır. Beynimizin mikro hatta nano boyutlarında neler olup bittiğini ortaya koyan yasalar ve bu yasalarla düşünce sistemimiz, kişiliğimiz ve dolayısıyla psikolojimiz arasındaki ilişkiler araştırıldıkça ve ortaya çıktıkça yeni NöroTeknolojiler ortaya çıkacaktır. Bu ne demektir? Yani nano (10-9m) boyutlarda beynimize müdahale ederek, düşünce yapımızı istendik yönde geliştirmek, beynimizin yeniden yapılandırılması, istenmedik davranışlarımızdan ve alışkanlıklarımızdan kurtulmak ve nihayet çeşitli hastalıklarımızın tedavi edilmesi mümkün olacaktır.
Bundan yaklaşık 150 yıl kadar önce klasik fizik yasalarının egemen olduğu bir maddi evrende artık her şeyin çözümlendiği ve adeta bilimin bittiği düşüncesi çok sayıda bilim adamının inancı haline gelmişti. Bunun sebebi, maddi evrende meydana gelen bütün olayların mevcut fizik yasaları ile açıklanabiliyor olmasıydı. Oysaki günümüzden yaklaşık 2500 yıl kadar öncesine dayanan bir fikir yani maddenin en küçük yapıtaşının yani atomunelektronun keşfi ve x-ışınlarının keşfi gelmektedir, maddenin derinliklerinde neler olduğu konusunda bilim adamları arasında çok ciddi merak uyandırmıştır. Bunun sonucu olarak ta 1900 lü yıllarda maddenin atomik boyutlarında hangi fizik yaslarının var olduğu araştırılmaya başlanmış ve bugün kuantum fiziği olarak adlandırdığımız fizik alt alanı ortaya çıkmıştır. Kuantum fiziği, temelde maddi evrenin yaklaşık milimetrenin 1/1000 oranında (10-6m) ve bunun daha alt boyutlarında ki bu everene mikro evren diyoruz, meydana gelen olayları yöneten yasaları araştırır. varlığı fikri ege kıyılarında ortaya atılmıştı. Özellikle 1860 ile 1900 yılları arasında yapılan bazı araştırmalar ki bunların başında


Kuantum fiziği yasalarının keşfedilmesi bugün yaşadığımız gözle görünen makro evrendeki fizik yasalarını geçersiz kılmamıştır. Diğer bir deyişle hala klasik Newton’un Klasik Mekanik Yasaları makro fiziksel olaylar için geçerlidir ya da Maxwell’in Klasik Elektromanyetik Kuram yasaları makro boyutlarda meydana gelen elektriksel ve manyetik olayları mükemmel bir şekilde açıklamaktadır. Kuantum fiziğinin ortaya çıkışı asla klasik fiziği yok etmemiştir, edemez. Bu iki fizik alt araştırma alanı sadece farklı boyutlarda farklı yasaların geçerli olduğu gerçeğini ortaya koymuştur ve her ikisi de ve mükemmel bir uyum içindedirler.


Zaman içinde maddi evrenin mikro boyutlarında yapılan araştırmalar, o boyutlardaki bilimsel yasaları keşfetmemizi sağlamıştır. Bu bilimsel yasaların kullanılmasıyla da bugünkü ileri teknoloji ürünleri mühendislik bilimleri sayesinde ortaya çıkmıştır. Günümüzde bir teknoloji markete girdiğinizde elinize aldığınız her türden ürün işte bu araştırmaların neticesinde ortaya çıkmıştır. Kuantum fiziği yasalarının keşfi, bir geminin hareketini ve ne kadarlık yük taşıyabileceğini, bir uçağın kalkışı için ne kadarlık minimum hıza sahip olması gerektiğini, bir roketin uzaya fırlatılışı için ne kadarlık bir itici kuvvete ihtiyaç olduğunu ya da bir otomobilin hangi hızla giderken frenle durma mesafesinin ne kadar olacağını etkilememiştir. Yani klasik fizik yasaları hala tamamen geçerlidir ve makro boyutlarda yaşamımızı yönetmeye devam etmektedir. Bu 1000000 yıl önce de böyleydi bundan 1000000 yıl sonra da aynı olacaktır. Çünkü fizik yasaları uzaydan ve zamandan bağımsızdır yani her yerde ve her zaman aynıdır ve değişmez.


Zamanla bir gerçek daha ortaya çıkmıştır. Bilimsel araştırmalar artık mutlak anlamda kendi disiplin sınırlarının dışına çıkmak zorundadır. Bunun açık sebebi, maddi evreni yöneten yasaların fizik için ayrı biyoloji için ayrı tada nöroloji için ayrı ayrı var olmamasıdır. Maddi evreni yöneten yasalar tamamıyla bir bütündür ve maddenin var olduğu her yerde geçerlidir ve meydana gelen tüm olayları yönetir. O halde disiplinler arası araştırmalar özellikle bugüne kadar çözülemeyen bazı problemlerin çözümünde son derece gerekli olmaktadır. Bu anlamda örneğin: maddi bir varlık olan insan beyninde meydana gelen olayları da fizik yasaları yönetmektedir. Ya da kalbimizin pompaladığı kanın miktarı ile damarlarımızdaki kanın akış hızı ve bununla tansiyon arasındaki ilişki de fizik yasalarının yönetimindedir. O halde fizikçilerle araştırmacı hekimlerin bir araya gelmesi gerekliliği kaçınılmazdır. Bu anlamda özellikle bilinç-beyin ilişkisinin tam olarak anlaşılması için fizikçilerle nörologlar ve psikiyatrların mutlak anlamda ortak çalışma yapmaları gerekmektedir. İnsan düşüncesinin var edildiği yer olan ve maddesel bir varlık olan beyin ile bu beynin ortaya koyduğu düşünce sistemimizbilinç, kişilik ve insan psikolojisi tamamen birbirleriyle doğrudan ilişkili kavramlar olmak zorundadır. Bu fikir aslında yeni değildir. Yani beynin klasik modellerinde klasik fizik yasalarından yararlanılmış ve belli bir noktaya kadar da başarı sağlanmıştır. Ancak beynin daha küçük boyutlarına inildikçe yani mikro evrenine inildikçe meydana gelen olayların anlaşılması klasik fizik yasaları ile mümkün olamamaktadır. Bu son derece doğaldır çünkü bu boyutlarda artık klasik fizik yasaları etkisini kaybetmekte ve kuantum fiziği yasları etkin hale gelmektedir. Dolayısıyla beyin ile beyin araştırmalarında kuantum fiziğinin kullanılması bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Bu fikir Amerikalı bir fizikçi olan Penrose tarafından yaklaşık 20 yıl önce ortaya atılmıştır. Bu gerçeğin farkına varan bir çok bilim adamı bu konuda çalışmaya başlamış ve son yıllarda bu çalışmaların hem sayısı hem de niteliği artmaktadır. Bu interdisipliner alan ülkemizde bir nöroloji uzmanı olan Tarlacı tarafından NöroKuantoloji olarak isimlendirilmiş ve bu adla bir bilimsel derginin yayımlanmasına ülkemizde 2000 yılında başlanmıştır. Bu ülkemiz açısından son derece sevindirici bir durumdur. yani


Peki biz bu araştırmalardan ne bekliyoruz? Çok açık bir şekilde söylemeliyim ki, son derece önemli, bilimsel devrim niteliğinde sonuçlar ortaya çıkacaktır. Beynimizin mikro hatta nano boyutlarında neler olup bittiğini ortaya koyan yasalar ve bu yasalarla düşünce sistemimiz, kişiliğimiz ve dolayısıyla psikolojimiz arasındaki ilişkiler araştırıldıkça ve ortaya çıktıkça yeni NöroTeknolojiler ortaya çıkacaktır. Bu ne demektir? Yani nano (10-9m) boyutlarda beynimize müdahale ederek, düşünce yapımızı istendik yönde geliştirmek, beynimizin yeniden yapılandırılması, istenmedik davranışlarımızdan ve alışkanlıklarımızdan kurtulmak ve nihayet çeşitli hastalıklarımızın tedavi edilmesi mümkün olacaktır.


Bugün hayal gibi görünen bu durum bundan 150 yıl önce cep telefonunun, televizyonun ya da bilgisayarın hayal edilmesinin mümkün olamaması gibi düşünülebilir. Yani bunlar mutlaka ve mutlaka 30 belki 20 yıl gibi kısa bir süre sonra mümkün olabilecektir. Bu gerçeğin tüm bilim adamlarımız ve insanlık tarafından bilinmesi gerekmektedir. Bu anlamda geleceğe yönelik büyük umutlar besliyoruz ve bu umutlarımızın verdiği heyecanla çalışmalarımızı artırarak devam ettirmeliyiz.


Prof. Dr. Mustafa EROL

KSb6lB1PaED (Ziyaretçi)
18.08.2014 16:11 (UTC)[alıntı yap]
Afternoon Gaz, I'd recommend the Arione as well I've relcntey returned to cycling (18 months) and just about managed the Etape last year, I can honestly say the only thing that didn't hurt was my ass! That was over 11 hours. That paired with Assos shorts were very comfortable.I am also attempting LEJOG (start of August), 3 of us, unsupported but on road bikes with saddle bags. Training has started but is very slow at the moment nothing long distance at all. I think our route was closer to 880 miles with a slight detour via Gloucester and Wolverhampton, where the accommodation will be free!!Aiming to complete in 8 days. How are you getting back home from Scotland?Thanks and Good Luck!Mark
YF0AuuG3S6 (Ziyaretçi)
19.08.2014 21:23 (UTC)[alıntı yap]
A simple and inginletelt point, well made. Thanks!
IS9Tm4f3mW (Ziyaretçi)
20.08.2014 22:15 (UTC)[alıntı yap]
Hi Mark,Thanks for the input, hopefully it will help otrhes have a more comfortable ride! We've actually got a support van, which makes life a lot easier, though in some ways I think you'll maybe feel a greater sense of achievement if you know you've done it carrying all of your own gear. However, we will have an easier time getting to Land's End in the first place and then back from JOG once we're done!How did you go about planning your route?Training wise furthest I've done is around 55miles, but aiming to double this on Sunday with a 102 mile planned route from Derby to Preston. Should be an interesting challenge!Cheers,Gaz

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 84
Bütün postalar: 341
Bütün kullanıcılar: 13
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
INFOMELDUNG_LOGINBOX
Beğen
 
Olumlamalar
 
"İnsanların gözlerinde kendime duyduğum sevgiyi, hayata duyduğum güveni okuyabiliyorum."

"İçimdeki çocuk hala gülümsüyor..."

"İçimdeki ışık şimdi ve burada, bedenimde, zihnimde ve ilişkilerimde mucizeler yaratıyor."
 
Bugün 2 ziyaretçi (159 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol