FORUM
=> Daha kayıt olmadın mı?

FORUM - Dost Kalemlerden

Burdasın:
FORUM => Şiir => Dost Kalemlerden
<- Geri  1  2  3  4  5  6 Devam -> 

... (Ziyaretçi)
11.07.2010 19:59 (UTC)[alıntı yap]

Kadınsan



Kadınsan kadın gibi olacak,
Adam gibi adamı seveceksin...

Yürüyünce güller açacak önünde,
Ağlayınca inciler dökülecek.
Güneş seninle doğup seninle batacak.
Vermeyi de almayı da bileceksin doyuncak.
Sert olacaksın yerinde, yerinde yumuşacık.
Söz dinleyip susmayı da bileceksin usulcacık...

İşveyi, nazı, cilveyi, gülüp eğlenip raksetmeyi
Oyun bileceksin kadınsan...
Süründürüp yalvartmayı, tutsak edip bağlamayı,
Kaçmayı kovalamayı, av olup avlamayı,
Gözlerinden niyetini, istemez görünüp istemeyi
Bileceksin kadınsan...

Akıllı olacaksın kadınsan.
Leb demeden leblebiyi,
Nereden gelinip nereye gidildiğini,
Rüzgarın nerden estiğini.
Çevirip yelkenleri, çekmeyeceksin boşa kürekleri...
Anlatınca dinlemeyi, konuşunca dinletmeyi,
Sorulunca söylemeyi bileceksin kadınsan...

Doğurgan olacaksın kadınsan.
Çatır çatır sancılı olsa da analık,
Adam edip adamı,
Birlikte büyüteceksin onu da kendini de...
Taş basıp bağrına, gıkını çıkarmayacak
Gün gelip elin öpüldüğünde öğüneceksin kadınsan...

Sefil etmeyeceksin kocanı, evladını,
Aşını, ekmeğini kotaracak
Gözünü budaktan sakınmayacak
Sözünü kimseden esirgemeyeceksin...
Varı yoktan yaratmayı,
Tozu kiri paklamayı,
Lafı sözü aklamayı,
Kusurları saklamayı,
Karanlığı dağıtmayı
Bileceksin kadınsan...

Kırılgan olmayacaksın kadınsan.
Ağlatanı ağlatacak, kapını kapatacaksın.
Diz çöküp yalvaranı affedip okşayacaksın...
Basan olursa damarına, çattın mı hele kaşlarını,
Ateşle oynayacak, bir koyup bin almayı
Bileceksin kadınsan...

Sabırlı olacaksın kadınsan.
Ateşin suyun keyfini beklemeyi,
İlmek ilmek çile üretmeyi,
Bazen önde olup bazen çekilmeyi
Düğümleri tek tek çözmeyi
Bileceksin kadınsan...
Derin tasasız uykuları özleyecek,
Açlığa yokluğa katlanacak,
Alnının terini biriktirecek,
Kan tükürüp kızılcık şerbeti içtim
Diyeceksin kadınsan.

Ağlamayı öğreneceksin, çareler tükendiğinde.
Yırtınıp dizlerini döverek, başını taşlara vurarak
Burnunu çekip için için de...
Elin kolun bağlandığında, tuz bassalar yarana
Sessiz çığlıklar atmayı, bağırmayı, isyanı da
Öğreneceksin kadınsan...

Yılmayacaksın kadınsan.
Zalimse kocan, nankörse bir de evladın
Ardından gideceksin yazgının...
Yıkılsa da evin ocağın kesseler akmayacak kanın.
Taş taş üstüne koyup yeniden
Sarıp bir bir yaralarını başlayacaksın en baştan...

Dayanacaksın kadınsan.
Ateşlerde yanmaya, rüzgarlarda savrulmaya,
Köpek olup yalvarmaya, dolmaya boşalmaya.
Sözün ağırına, sevginin arsızına.
Kurtlar kemirse de içini, kudursan da ihtirastan
Dayanacaksın ihanete, yalana...

Alışacaksın kadınsan.
Bahara kışa, gündüze geceye,
Çevrime döngüye, erimeye çürümeye...
Gidip te dönmeyene, kadir kıymet bilmeyene
Alışacaksın...

Anlayacaksın ateşin sıcak, suyun soğuk,
Taşın sert, bıçağın keskin olduğunu.
Anlayacaksın aşkın yalan, sevginin gerçek olduğunu.
Kollarında olanınsa yanında olmadığını.
Anlayacaksın kadınsan...

Kadınsan kadın gibi olacak,
Adam gibi adamı seveceksin...


Nurdan Ünsal
... (Ziyaretçi)
11.07.2010 20:00 (UTC)[alıntı yap]

Can Yanığı


bir yara en derin günündeyken
en ücra odalardayken ışık
solmuşken eski bir yaz sonrası
adım hercai
çıkarıp kendimi sizden
boşluğa asmaktayım

zaman dalında kurtlanan kiraz
ince bir sızıya saklanır gibi gizliden
binlerce ses
binlerce suret
yaslanır gibiyken omzuma
unuttuğum bir şey var
-ne zamandır aklımda-
küçük bir ukde belki
belki yarım kalan bir hesap
hiç biri değil belki de –olsun-
almaya geldim

okurken uyukladığınız hayat –benim-
kurşun bir ayraçla bölüp tam ortasından
bir türlü bitiremediğiniz
vedalar
ayrılıklar
kendine hayrı olmayan hoşçakallar
-bunlar da benim-

ben ki zincire son halkayım
dünyadan ağır
bir kıvılcım kadarım can yanığı
sürme çekmekteyim kör noktalarınıza
koynunuza zehrini tomurcuğun
ve sizden aldıklarımla şimdi
kendimi bir şey sanmaktayım

Sevda Zeynep Karadağ

... (Ziyaretçi)
11.07.2010 20:09 (UTC)[alıntı yap]


O ŞİİR SENİN



Bir yerlere gitsem böyle içten
kendine birkaç mutluluk beğen
sıcacık dönersem ben oralardan
yere göğe sığmazsa ozan yüreğim
o şiir senin

anlatırken birilerine
uykularının kovuğunda sabah sedası
kaç kalabalıktır – kalabalıkta üşürsem
sarmışsa tenimi semayı dolduran sesin
o şiir senin

sevişirse ellerim tüy kokunla
acılaşmış ne varsa – bal diye yutarsam
bakışlarında kanatlanıyorsa ayaklarım
kusursuz mutlak bir sesse bu
o şiir senin…




Hasan TAŞÇI
... (Ziyaretçi)
14.07.2010 17:32 (UTC)[alıntı yap]

Aşkımın Meskûn Mahali




Akşam üstleri keyfime keder olur bu şehir
Bir günün hasretiyle sarmaş dolaş sevgililer
Dolacak Kordon boyu barlar, kahvehaneler
Bir koyu muhabbet başlayacak aşk üstüne
Duman altı olacak birazdan meyhaneler


Akşam üstleri keyfime keder olur bu şehir
İnecek kepenkler, ıssız kalacak Kemeraltı
Bir kez daha boşalacak rengarenk bu nehir
Tatlı bir telaş içinde fast foodlar
Bankta oturmuş iki ihtiyar,
Rehavetinden hoşnut imbatlı akşamın
Yaşanmış günlerinden bahtiyar


Akşam üstleri keyfime keder olur bu şehir
Demli çaylar içilecek Alsancak’ta, sanatçılar kahvesinde
Çay değil, sanki üretimsiz bir güne panzehir
Dinle bak, hüzünlü bir aşk şarkısı yükselecek şimdi
Gazi Kadınlar Sokağı’nda bir bardan
Güneş, ince bir kız bedeni gibi dalacak denize
Karşıyaka’da, apartmanların çatısından


Akşam üstleri keyfime keder olur bu şehir
Yitirmiş anlamını bildiğim bütün kavramlar
Kelimeler yetmiyor bu cehennemi yazmaya
Ötecek ceplerde avuçiçi telefonlar
Gidecek müşterilerine tele kızlar ve jigolalar


Akşam üstleri keyfime keder olur bu şehir
Aşksız buluşmalar yaşanacak az sonra,
On metrekare ucuz otel odalarında
Sevişmelere mekan olmuş sahil ve ana caddeler
Yalnızların kalabalık mekânı, yol boyu internet cafeler


Akşam üstleri keyfime keder olur bu şehir
Uzakta, iki katlı bir şehirdeyim, gün sayıyorum
Yakamozlarını hiç yaşamadım dolunaylarında
Aç koynunu, ısınmaya geliyorum sıcacık karnında
Unutamıyorum sende gördüğüm hoş hayali
Bekle beni İzmir, keyfimin kederi, ey seraplar şehri
Ömrümün son durağı, aşkımın meskûn mahali


Zonguldak / Mustafa Eyriboyun
... (Ziyaretçi)
24.07.2010 16:11 (UTC)[alıntı yap]


BİRLİKTE YALNIZLIKLAR


Varlığın bir saldırma değilse yorulursun ölmekten
yaşamak dediğin anlamlı bir sıkıntı
ve yıkılmak elbette bir çocuk hırpalanınca

Hep alıngandır ağzındaki şarkılar
bir sabah yaz gümbürtüyle biter, böyle başlar uzaklık
söylenerek anlamaya başlarsın her sağanağı.

Şımarık kiraz ayı, yanında ipek bulundurur
sesin uzun olsun. Yoksa duygular kırışır
bir pusu gibi kurarlar seni.

Soyunuksun hayata. Gelmek gibi gidersin
aşk içinde biriktirirler seni. Aşk!
Yepyeni bir kalkışma. Kendini bu sıtmaya bağışla
buluşturan gökyüzünden.

Eteklerin şehla ama sen derinsin sevgilim
son yağmurda kuşlarını hızlandır.
Aşkla soğutulmuş gecelerdesin,
suya iniyor aklındaki geyikler
yaran durmadan açılıyor
ve oldukça gürültülü kapital

Bir elmadasın, çekirdeğin daha içerde.






Veysel ÇOLAK


Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 84
Bütün postalar: 341
Bütün kullanıcılar: 13
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
 
INFOMELDUNG_LOGINBOX
Beğen
 
Olumlamalar
 
"İnsanların gözlerinde kendime duyduğum sevgiyi, hayata duyduğum güveni okuyabiliyorum."

"İçimdeki çocuk hala gülümsüyor..."

"İçimdeki ışık şimdi ve burada, bedenimde, zihnimde ve ilişkilerimde mucizeler yaratıyor."
 
Bugün 14 ziyaretçi (39 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol